koyun

koyun
I
1) бара́н; овца́

koyun derisi — овчи́на

koyun eti — бара́нина

2) разг. проста́к, овца́

koyun bakışlı — глу́пый (бессмы́сленный) взгляд

koyun dede — глупова́тый, придуркова́тый

koyun kafalı — наи́вный, глу́пый, дурачо́к

koyun gibi — как бара́н, глу́пый (о человеке)

koyun kaval dinler gibi dinlemek — слу́шать, ничего́ не понима́я; смотре́ть как бара́н на но́вые воро́та

koyun yılı — год овцы́

koyun sürüsüne kurt dadanmış — погов. пова́дился волк [ходи́ть] в ове́чье ста́до

II (-ynu)
1) па́зуха

-ı koyununa koymak — класть за па́зуху

2) грудь

koyun cebi — нагру́дный карма́н (внутренний)

-ın koyununa girmek — а) прильну́ть (прижа́ться) к груди́; б) лечь в посте́ль с кем

koyunda yatmak — спать на груди́ (на рука́х) у кого

3) перен. ло́но

-ı koyununa almak — положи́ть с собо́й [в посте́ль] ря́дом

koyun koyuna — в объя́тиях друг дру́га

koyununda yılan beslemek — согре́ть змею́ на груди́

III
1.
вниз, кни́зу
2.
напра́вленный (повёрнутый) кни́зу

yüzü koyun — ничко́м


Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Полезное


Смотреть что такое "koyun" в других словарях:

  • koyun — koyun, kucak, II, 339, 346; III, 18, 297bkz: koy …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • koyun — 1. is., ynu 1) Kollar arası, kucak Ninem bizde bulunduğu zamanlar onun koynundan başka bir yerde yattığımı hiç bilmem. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Göğüsle giysi arası Kesesini koynunda taşır. 3) mec. Koruyucu, şefkatli çevre Hepimiz bu yurdun koynunda …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Koyun Baba — († um 1468) war ein türkischer Kalender Mönch. Der Name bedeutet wörtlich „Schafvater“ oder auch „Schafheiliger“. Koyun Baba gilt in der Volkstradition als Nachfahre des Propheten Mohammed und Zeitgenosse des Mystikers Hacı Bektaş Veli. Über… …   Deutsch Wikipedia

  • koyun koyuna — zf. Birbirine sarılmış bir durumda Biraz sonra, orada, en tatlı hayallerimle koyun koyuna yatacağım. Y. Z. Ortaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koyun kaval dinler gibi dinlemek — hiçbir şey anlamadan dinlemek Kafa göz yara yara Hüsn ü Aşk ı okuyor, hayranları da koyun kaval dinler gibi dinliyorlardı. A. H. Çelebi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koyun bakışlı — sf. Bön bakışlı, budala, şaşkın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koyun baklası — is., bit. b. Termiye …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koyun dede — sf. Alık, aptal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koyun eti — is. Koyunun kesilip parçalanmış eti …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koyun mantarı — is., bit. b. Bir çeşit mantar, koyungöbeği …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koyun can derdinde, kasap yağ derdinde — keçiye can kaygısı, kasaba et (veya yağ) kaygısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»